Danışmanlık

09.00-20.00 Arasında

WhatsApp

+90 (536) 961 78 73

Ceza Avukatı

Samet Celt

Hizmetlerimiz

Uyuşturucu Avukatı

Uyuşturucu Hukuku

Uyuşturucu suçları avukatı – TCK’nda belirlenmiş Uyuşturucu madde konulu suçlarla karşılaştığımızda ihtiyaç duyulan bir ihtisas alanıdır. Konunun hususiyeti açısından, soruşturma ve yargılanma sürecindeki her bir detayın cezai işlemlere yönelik etkin değişikliğe yol açabileceğinden, duyulan bu ihtiyaçtan doğan yapacağınız seçim önem arz etmektedir. Konu kapsamında seçiminizi yaparken sıralayacağımız özellikleri aramak faydalı olur, bunlar:
  • Uyuşturucu davalarında tecrübeli olması
  • Yargıtay kararları ışığında Uyuşturucu Suçları konusuna vasıf olması
  • Uyuşturucu ile ilgili adli bilimlere hakim olması (Kriminalistik bilim dalında uzmanlık)
 

Ankara Uyuşturucu Avukatı

Ankara Uyuşturucu Avukatı – birçok ilimizde olduğu gibi, Ankara’da da insanlarımız uyuşturucu konulu suçlar kapsamında kanunsal sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu hususta sorunlarla karşılaşan insanlarımız Ankara’da uyuşturucu avukatı arayışına girmektedirler. Avukat Samet Celt ekibiyle yukarıda gösterdiğimiz ihtisas kriterleri çerçevesinde Emniyet(Narkotik şube) ifade aşamasından başlayarak, Ağır veya Asliye Ceza Mahkemesi boyutunda tüm hukuksal süreçlerin titizlikle takip edilmesinde hukuki yardım ihtiyacınızı karşılamaktadır. Uyuşturucu madde konulu davalarla ilgili avukat Samet Celt ile iletişime geçerek hem profesyonel hukuki danışmanlık hizmeti alabilirsiniz, hem de vekaleten bizzat davanızla ilgilenmesi için yardım alabilirsiniz. TELEFON : 0 536 961 78 73 Whatsapp: 0 536 961 78 73 ADRES : Yıldızevler mah. 721 Sk. No:8/10 Çankaya / Ankara  

Uyuşturucu Avukatı

Uyuşturucu Avukatı – Uyuşturucu Madde Ticareti ve/veya Uyuşturucu Madde Kullanımı Suçları kapsamında sorunlarla karşılaşan insanımız, detaylı bir dava süreci ve ağır cezalandırılma ihtimalleriyle karşı karşıya olabilir. Böyle bir durumda, sorun yaşayan şahsın, tecrübeli bir ceza avukatı ile görüşmesi sürecin takibi ve çözülmesi açısından oldukça önemlidir. Alanında uzmanlaşmış bir avukata danışmak, kişinin aklındaki sorulara yanıt olabileceği gibi gerekli hukuk desteğin sağlanmasına yardımcı olacaktır. Uyuşturucu Madde konulu suçlar kapsamında bir uzman desteği almak, sürecin tamamı için kritik bir öneme sahiptir. Özellikle Uyuşturucu Madde suçları kapsamında tecrübeli bir avukata danışılması, oldukça bilgilendirici ve davanın gelişimine yönelik mantıklı bir karar olacaktır. Böyle bir karar yeterli delillerin sağlıklı toplanabilmesi için de yardımcı olur. Uyuşturucu davaları, ceza hukuku alanında deneyimli bir avukat desteği gerektirir.  

Uyuşturucu madde konulu suçlar

Bir maddenin bağımlılık potansiyelinin yüksek olması, diğer suçların işlenmesinde tetikleyici olması, uyuşturucu madde olarak sınıflandırma sebeplerindendir. Bu bağlamda uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ticaretine dair suçlar, Türk Ceza Kanununda Madde 188 ile ele alınmıştır. Uyuşturucu kullanımı, kişinin kendi hayatını etkileyen, zararlarını çoğunlukla bireysel noktada gösteren bir suç olarak görülür. Uyuşturucu maddenin imal edilmesi, ithal, ihraç edilmesi, çok daha geniş çaplı bir zarara yol açabilir. Bu gibi suçlar, toplumda ağır sosyolojik bozulmalara yol açtığı gibi suçun işlendiği ülkenin ekonomisine de oldukça zararlı olduğu düşünülmektedir. Bu yüzden, böylesine geniş çaplı ve ağır sonuçlara sahip olan uyuşturucu madde imali ve ticareti, kanunlar tarafından ağır bir suç olarak görülür ve engellenmesine öncelik verilir. Uyuşturucu madde imali ve ticareti hakkında yüksek cezalar öngörülür. Konu kapsamında daha az cezaları öngören suçlara – Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma ve özendirme suçu (TCK 190) ve Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak (TCK 191) dahildir.
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçları Nelerdir?
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçları, kendi içinde kategorilere ayrılır.
  • Uyuşturucu Madde İthal Etme Suçu
  • Uyuşturucu Madde İhraç Etme Suçu
  • Uyuşturucu Madde İmal Etme Suçu
İthal, İhraç ve İmal Suçları, TCK 188.maddesinin 1.fıkrasında düzenlenir. Uyuşturucu ya da uyarıcı maddeleri  ruhsatsız bir biçimde veya ruhsata aykırı biçimlerde imal eden, ithalini ve ihracını gerçekleştiren kişiler, bu bağlamda cezalandırılır.
  • Uyuşturucu Madde Nakletme veya Sevk Etme Suçu
  • Uyuşturucu Satın Alma, Kabul Etme ya da Bulundurma Suçu
  • Uyuşturucu Madde Temin Etme Suçu
Yukarıdaki maddelerde belirtilen suçlar ise TCK 188.maddesinin 3.fıkrasında düzenlenir. Satın Alma, Bulundurma, Nakil ya da Sevk etme gibi suçların işlenmesi, buna bağlı olarak cezalandırılır.
Uyuşturucu Madde Kullanma ile Ticareti Arasındaki Fark
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçları, yukarıda belirtilen kategoriler çerçevesinde TCK 188.madde ile düzenlenir. Bu kapsamda belirtilen suçların işlenmesi durumunda kişi, ”10 yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası” ile cezalandırılır. Ancak ağırlaştırıcı nedenlerin dahil olması verilecek cezayı etkileyecektir. Ticarete dahil olan maddeler, Eroin, Kokain, Morfin, Sentetik Kannabinoid ve türevleri veya Bazmorfin ise belirtilen ceza yarı oranında artırılacaktır. Bunun yanında, Uyuşturucu maddenin verildiği ya da satıldığı kişi çocuksa, maddeyi veren ya da satan kişiye verilecek cezanın alt sınırı 15 yıl olacaktır.
Uyuşturucu-Madde-Ticareti-Suçu
Uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım için satın alma ve bulundurma gibi suçlar ise TCK’nun 191. maddesi ile düzenlenmektedir. Herhangi bir şekilde, uyuşturucu maddeyi kabul etmek, bulundurmak, kullanmak bu suçların kapsamına dahildir ve buna göre cezalandırılması öngörülür. Bu suçun işlenmesi durumunda kişi, ”2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası” ile cezalandırılacaktır. Ayrıca bu suçtan dolayı başlatılacak bir soruşturmada, şüpheli hakkında beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilecektir. Bu beş yıllık süreç boyunca, şüpheli kişi, kullanım amacı ile aynı suçu işlerken yakalanır ise hakkında kamu davası açılır.    
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Cezası Nedir?
Uyuşturucu Madde İmali, İthalatı ve İhracatını içeren suçlar TCK 188/1 kapsamında cezalandırılacaktır. Buna göre bu suçları işleyen kişinin, ”en az 20 ve en çok 30 yıl olmak üzere hapsi ve yirmi bin gün adli para cezası” ile cezalandırılması öngörülür. TCK 188/3 kapsamına giren, Uyuşturucu Madde Satma, Satışa Arz Etme, Sevk veya Nakletme, Depolama gibi suçları işleyen kişilerin ise suç ağırlaştırıcı neden içermiyorsa, ”10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve yirmi bin gün adli para cezası” ile cezalandırılması öngörülür. Uyuşturucu veya uyarıcı madde konulu suçlar daha detaylı şekilde blog sayfamızdaki makalelerde incelemişizdir.

Tüketici Hukuku

Tüketici Avukatı

Yaşadığımız çağda artık globalleşmiş ticaret ağı sayesinde, dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu düzenli bir tüketici kitlesidir ve böylece tüketici hukuku da aslında herkesi ilgilendirmektedir. Ürünlerin, üretim ve dağıtım aşamasından sonra ulaştığı ve ürünün hedef kitlesini oluşturan tüketici, para vererek aldığı hizmet üzerinde, doğal olarak belli haklara sahiptir. Tüketici, mağdur olabileceği çok sayıda hak ihlali ile karşı karşıyadır. Oldukça çeşitli ve geniş yapılı bu ticaret ağında, alışverişe dahil olan tüketicilerin haklarını bilmesi ve bu haklardan yararlanma konusunda aktif davranması da oldukça önemlidir. 7223 Sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gibi düzenlemeler sayesinde tüketici haklarının korunması hedeflenmektedir.

Tüketicinin Korunması

Tüketici hukuku, tüketicinin satın aldığı ürün üzerinden aldığı sağlık ve ekonomik zararları tazmin etmek ve tüketicinin haklarının koruyucusu olmak için hazırlanmıştır. Üretilen ürünün çevreye, kişiye verebileceği zararlar bu başlığa dahil olabilir. Ürünün vaat edilen özellikleri taşımaması, bütünlüğünü korumayan, ayıplı mal satışı gibi sözleşme ihlalleri de tüketici hukukunda çözüm bulunması öngörülen durumlardır.  Aldatıcı reklamlara karşı tüketicinin korunması, hakları hakkında bilinçli ve aydınlanmış olması, alacağı ürün ve hizmeti veren karşı tarafa karşı böyle bir bilinçle hareket etmesi de tüketicinin korunmasında önemlidir.

Tüketici Hakları

Tüketicinin karşılaşabileceği birçok sorun için düzenlenmiş hakları ve satıcıdan talep edebilecekleri vardır ve bu haklardan haberdar olması önemlidir. Tüketici, eğer aldığı hizmette ayıplı hizmet sayılacak, aralarındaki sözleşmenin aksi bir durumla karşılaşırsa, satıcıdan şunları talep edebilir:
  • Hizmetin uygun ve sözleşmeye uygun bir biçimde tekrarlanması
  • Hizmet içindeki sorunların çözülmesi ve onarımı
  • Hizmet üzerinde indirim
  • Hizmetten ve sözleşmenin gerekliliklerinden vazgeçme ve para iadesi
Eğer tüketici bir hizmet değil de bir ürün alıyorsa ve yine ayıplı mal kategorisine girecek, sözleşmeye uygun olmayan bir ürün alırsa, aynı şekilde satıcıdan şunları talep edebilecektir:
  • Satın alınan ürünün geri iadesinin gerçekleştirilmesi
  • Satın alınan ürünün, sözleşmeye uygun biçimde onarılarak teslimi
  • Satın alınan ürün fiyatı üzerinden indirim
  • Satın alınan ürünün değerinde bir ürünle değişimi

Tüketici Hukuku Avukatı

Tüketici, günümüz global pazarında sayısız ürüne ulaşabilse de sayısız hak ihlaliyle de karşılaşabilecek bir durumdadır. Bu ihlaller, tüketici ve üretici arasında imzalanan sözleşmelerde yapılacak kural ihlalleri olabileceği gibi, çeşitli yollarla tüketiciye zarar verebilir. Böyle bir hak ihlali ile karşılaşan tüketicinin haklarını savunma ve karşılaştığı her türlü zararı tazmin etme ihtiyacı duyması oldukça olasıdır. Bu bağlamda kişinin, tüketici hukuku alanında çalışmış bir avukata danışması yapılacak en mantıklı hareket olacaktır. Tüketici hukuku konusunda deneyim sahibi bir avukatın desteği, ürün ve sözleşme konusunda yapılacak incelemelerin detaylandırılması, zarara karşı talep edileceklerin belirlenmesi ve tüketicinin her türlü mağduriyetinin önlenmesi için gereklidir. Satıcıya karşı başlatılacak olası bir dava sürecinin başarılı bir şekilde yönetilmesi, alınacak sonuç için ilk ve en önemli şartlardandır.
Ankara Tüketici Hukuku Avukatı
Ankara’da tüketici hukuku alanında bir avukat desteğine ihtiyacınız olması durumunda Av. Samet Celt ile iletişime geçebilirsiniz. Tüketici haklarının korunması açısından, alanında deneyimli, süreci detaylandırabilecek bir avukat ile birlikte çalışmanız oldukça önem arz eder. Tüketicinin gördüğü her türlü zararın karşılığında tazminat talep edilmesi, tüketicinin sürece bilinçli bir şekilde adım atabilmesi ve eylem planlaması için ilk adımdır. Tüketici hukuku, hak ihlalleri konusunda oldukça karmaşıklaşabilmekte ve yetkin bir hukuk desteği gerektirebilmektedir.

Aile Hukuku

Aile Hukuku Avukatı

Toplumun en değerli gördüğü kavramlardan biri olan aile, aslen o toplumun bütünlüğünü sağlayan yaşam hücrelerinden biridir ve haliyle hukuk alanı da önemlidir. Aile, bireyin yaşamını sürdürmesi sırasında bireyin hayatında hem gerçekliği hem de kavramsal boyutuyla etkilidir. Toplum için böylesine değer biçilmiş, temel taşlarından biri olarak görülen aile kavramı da bu yüzden medeni hukuk kapsamında düzenlenmiştir. Medeni hukuk dalı içerisinde, aileye ilişkin birçok düzenlemenin yanı sıra aile çevresinde gerçekleşmesi olası uyumsuzluklara dair çözüm öngörüleri yer alır. Bu düzenlemeler, bireysel hakların gözetilmesinin yanı sıra, kişiler arasındaki ilişkinin olabildiğince sorunsuz bir şekilde kurulması ve dağılmasını içerir.

Aile Hukuku Nedir?

Aile hukuku adı verilen hukuk dalı, kendi içinde aile yapısına ve kişi haklarına yönelik birçok kavram barındırmaktadır. Evlilik, boşanma, yardım ve çocuk nafakaları, vesayet, velayet, evlat edinme, soybağı, aile konut ve mal rejimine dair düzenlemeler bunlara örnek gösterilebilir. Aile hukuku ve aile mahkemeleri, ailenin kurulması ve sona ermesine kadar bütün süreç boyunca olabilecek her türlü eylem ve anlaşmazlığa çözüm ve destek olmak için olabildiğince kapsamlı tutulmuştur. Eşlerin birbiri ile ilişkileri, aile birliği içerisinde çocuğa dair olası durumlar, kadın ve çocuk hakları bu bağlamda aile hukuku içerisinde bir sisteme oturtulur. Bu sistem ve düzenlemelerin sayesinde, her türlü anlaşmazlık ve öngörülebilir eylemlere dair hükümler hazırlanmış ve belirli ilkeler çerçevesinde sunulmuştur.

Aile Hukukunda Temel İlkeler

Aile hukukunun en temel ilkeleri arasında aile birliği ve zayıfların korunması ilkeleri vardır. Aile kavramı toplum için ne kadar temelse, birlik kavramı da aile için o kadar temeldir. Birlik, aileyi oluşturur ve onun bütünlüğünü sağlar, kanunlar önünde birliğin kabul görülen temsili ise evliliktir. Evlilik, eşler arası birliğin bireysel haklara ve aile hukukuna en uygun biçimde kurulmasını ve devamlılığının sağlanmasını içerir. Bunun yanında birlikteliğin toplum tarafından tanınmasıdır. Evlilik birlikteliğinin eşlerden birinin ölümüne kadar sürmesi öngörülse de bireysel anlaşmazlıklar ve talepler çerçevesinde sonlandırılabilir. Boşanma avukatı, bu birlikteliğin olabildiğince sorunsuz bir şekilde sonlandırılmasına yöneliktir.

Aile-Hukuku

Aile hukuku bu süreçte ve birlikteliğin sonlanması genelinde zayıf olanı korumaya dair geniş çaplı hükümler barındırır. Kadın ve erkek aile hukuku önünde eşit görülür ve eşit haklara sahiptir. Mal ve konut paylaşımları, çocuk haklarının ve sağlığının korunması da bu ilke çerçevesinde öneme sahiptir. Devlet aile hukukunda direkt müdahale hakkına sahiptir. Ailenin düzenlenmesi ve korunması bu hükümlerle sağlanır ve kişiler bu kurallara uymakla yükümlüdür. Bireysel taleplerin ve kararların bu hükümlere ve ilkelere karşı bir etkisi olamaz.

Aile Hukukunun Kapsadığı Alanlar

Eşler arası birliğin kurulması ya da sonlandırılması, aile içi anlaşmazlıklar, çocuk hakkında hükümler, mal paylaşımı ve zayıf olan tarafın maddi haklarının korunması gibi konular aile hukukunun kapsama alanına dahildir. Aile hukuku çerçevesinde bahsedilen konular oldukça detaylandırılır ve öngörülebilen her duruma karşı belirli kurallar oluşturulur.  Farklı başlıklar altında bu gibi konulara dair hükümler vardır.  Bu başlıklara şunlar örnek gösterilebilir:

  • Boşanma Davaları
  • Nafaka ve Tazminat Talepleri
  • Mal Rejimleri
  • Evlilikle İlgili İptal Davaları
  • Kadına Şiddet Davaları
  • Velayet, Babalık, Soybağı Davaları

 

Aile Hukuku Avukatı

Aile hukuku, birden fazla alanı ve başlığı kapsadığı için geniş çaplıdır. Ülkemizde Medeni hukukun kapsamı içindedir. Siz de aile hukukuyla ilgili desteğe ihtiyaç duyuyorsanız, medeni hukuk alanında deneyim kazanmış bir avukattan destek almayı düşünmelisiniz. Avukat desteği, olası dava süreci için oldukça önemli olup, gidişatı ve sürecin sonucunu değiştirme etkisine sahiptir.

Medeni hukuk alanında yetkin, profesyonel bir avukata danışmak, aile hukuku konulu davalar için önemli bir ilk adımdır.

Miras bırakandan kalan her türlü maddi ve manevi değeri olan mal ve paranın adil bir şekilde paylaştırılması ve mirasçılara intikali için Miras Hukuku alanı önem arz etmektedir. Bu nedenle bu alanda çalışan Ankara Miras Avukatı Samet Celt pay sahibi mirasçıların olası bir menfaat kaybını önlemek için profesyonel olarak süreç takibi yapar.

Mirasta mal paylaşımı, sözleşmenin düzenlenmesi gibi konuları kapsayan Özel Hukuk’un bu alanı büromuzun hem hukuki danışmanlık hem de avukatlık hizmeti verdiği faaliyet alanıdır. Terekenin paylaşımı, vasiyetnameye aykırılık ve özellikle miras bırakanın ölmeden önce muvazaalı olarak yaptığı işlemlerin adli ve idari yargı mercii önünde takibi titizlikle yapılmalıdır.

Kişinin ölümü ya da gaipliği durumunda yasal mirasçıların pay dağıtımlarını miras hukukuna egemen olan ilkeler gözetilerek yapmak gerekir. Bu kapsamda denkleştirme ve tenkis davalarının takibi, delil sunulması ve davanın kazanılması için gerekli tüm iş ve işlemler Ankara Miras Avukatı Samet Celt tarafından yapılır.

Uygulamada miras hukuku alanında sıklıkla karşılaşılan davalara örnek;

Miras sebebiyle istihkak davası,

Muris muvazaası (danışıklı satış) sebebiyle tapu iptali ve tescili davaları,

Veraset iptali davası,

Miras sözleşmesinin iptali davası

Miras hukuku davalarında genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Miras davaları ne kadar sürer sorusuna, dava konusu malın, paranın ya da başka nevilerin türüne ve maddi değerine göre değişkenlik göstermektedir cevabı verilebilir. Davanın öne alınması ya da hızlı bitirilmesi ile ilgili yetki mahkemededir.

Bilişim Hukuku

Bilişim Avukatı

Bilişim hukuku, bilginin paylaşımını ve internet kullanımını yasal çerçeve içerisinde düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu açıdan bakıldığında bilişim hukuku, bilgi teknolojisi hukuku ve internet hukuku olarak ikiye ayrılmaktadır.

bilisim hukuku

Bilgi teknolojisi hukuku, dijital bilginin üretimi, dağıtımı ve paylaşımı ile bilgisayar programlarının üretim, dağıtım ve paylaşımı ile ilgili yasal düzenlemeyi kapsamaktadır. Bilgi güvenliği ve e-ticaret konularında da düzenlemeler gerçekleştirmektedir. internet hukuku ise internetin kullanımına yönelik hukuki çerçeveyi belirlemektedir. İnternet hukuku, hukukun diğer alanlarıyla daha fazla ilişki içerisindedir. Çünkü, internet güvenliği, erişim ve kullanımı, ifade özgürlüğü ile yargılama gibi diğer hukuk dallarında yer alan kavramları içermektedir.  

Bilişim Avukatı  

Bilişim avukatı, internet platformlarında işlenen suçlar ile bu platformlarda ortaya çıkan uyuşmazlıklara bakan avukatlık dalıdır. İnternetin yaygınlaşması ile bilgi, hizmet ve ürünlerin ticaretinin yapılması, kişiler arası etkileşim ve iletişimin artması sonucunda bu alana yönelik hukuki düzenlemeleri zorunlu kılmıştır. Bilgi Çağı’nı yaşadığımız bu günlerde bilişim avukatlarına yönelik ihtiyaç da giderek artmıştır. İnternet ve bilişim ortamı oldukça karmaşık ve gelişen teknolojiyle birlikte sürekli değiştiği için kullanıcılar kendi haklarını korumakta zorluk yaşayabilmektedir. Bilişim hukuku alanında belli başlı suç konuları olsa da diğer hukuk alanlarıyla etkileşim halindedir. Dijital ortamlarda karşılaşılan sorunlarla ilgili bilişim hukuku alanında uzman ve bilgi sahibi avukatlık hizmeti almak önemlidir. Bu alanda güvenilir ve profesyonel avukatlık hizmeti veren Av. Samet Celt ile iletişime geçebilirsiniz. Bilişim hukuku alanında yetkin olan Av. Celt, sanal ortamlarda yaşanılan uyuşmazlıklar ile ilgili danışmanlık hizmeti de vermektedir.  

Ankara Bilişim Avukatı  

Bilişim alanında işlenen suçlar genellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde işlenmektedir. Bunun nedeni ise internet altyapısının iyi olması, dijital platformların yaygın ve yoğun kullanımıdır. Bilişim suçları konusunda bilgisayar, mobil veya tablet uygulamaları, web siteleri ve hatta pos cihazları üzerinden mağduriyet yaşayan çok sayıda kullanıcı bulunmaktadır. Kullanıcılar, sanal platformlarda mağduriyet yaşadıklarında karşılarında gerçek bir kişi olmadığı için büyük bir panik ve korku yaşamaktadır. Hatta bazı insanlar, internet ortamında gerçekleşen bu mağduriyet ve olumsuzlukların bilişim suçları kapsamında olduğunun farkında bile değillerdir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında iyi bir bilişim avukatından destek almak, sürecin maddi ve manevi açıdan sağlıklı geçmesini sağlayacaktır. Ankara’da bilişim avukatı konularında böyle bir destek almak istiyorsanız Av. Samet Celt ile görüşebilirsiniz. Bilişim avukatlığı kendi alanında uzmanlaşmış bir dal değildir, ceza hukuku alanında yetkin olmayı gerektirmektedir. Bu nedenle bilişim avukatı arayışınızda bunu dikkat almanız gerekir. Ankara’da hizmet veren Av. Celt, ceza hukuku alanında ihtisas yapmış profesyonel bir avukattır. Bilişim suçları alanında da hem danışmanlık hem de avukatlık hizmeti vermektedir.  

Türkiyede Kanun Kapsamında Düzenlenen Bilişim Suçları  

Bilişim suçları kanun kapsamında 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddesiyle düzenlenmiştir. Bu suçlar ve kapsamları şu şekildedir:  

  1. Bilişim sistemine girme suçu  

Bilişim sitemine girme suçu, en en karşılaşılan bilişim suçlarıdır. Facebook, Twitter, Instagram, WhatsApp, e-mail gibi sosyal medya platformlarında başkalarının hesabına izinsiz girme bu suçun konusunu oluşturur. Bilişim sistemine izinsiz girme suçunun ispatı, IP adres tespiti veya olaya tanık olanların dinlenmesi ile kolayca tespit edilebilmektedir.  

  1. Sistemi engelleme, bozma, erişilmez hale getirme, verileri gizleme, değiştirme veya yok etme   

Bilişim sistemine giren kişi, sistemi engelleme, verileri çalma, gizleme veya değiştirme gibi fişleri işlediğinde bu bilişim suçu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda suçu işleyen kişi daha fazla delil bıraktığı için tespit edilmesi ve yakalanması daha kolay olmaktadır.  

  1. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanımı  

Sanal alışverişin yaygınlaşması ile en sık görülen bilişim suçlarından bir diğeridir. Bilişim sistemleri üzerinden hırsızlık ve dolandırıcılık yapıldığı için bilişim suçları arasında yer almaktadır. Pos cihazı üzerinden yapılan dolandırıcılık ile internet üzerinden kredi veya banka kartı dolandırıcılıkları şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bilişim suçları içerisinde en çok zorluk çekilen suçlar bu kapsamda yer almaktadır.  

  1. Yasak elektronik cihaz veya program kullanımı  

Bu suç kapsamında yasal olmayan yazılım veya programlar geliştirerek farklı sosyal medya platformu kullanıcılarının hesaplarına erişim sağlamak amaçlanmaktadır. Bu suçun da tespiti izinsiz giriş yapılan hesapların incelenmesi ile kolayca tespit edilebilmektedir.  

Dünyada ve Türkiyede Bilişim Hukukunun Yasal Çerçevesi  

Uluslararası alanda kabul edilen rapora göre bilişim suçları altı bölümde incelenmiştir: 

  • Bilgisayar sistemlerine ve servislerine yetkisiz erişim ve dinleme 
  • Bilgisayarı sabote etme 
  • Bilgisayar üzerinden yapılan dolandırıcılık 
  • Bilgisayar üzerinden yapılan sahtecilik 
  • Kanunla korunan bir yazılımın izinsiz kullanımı 
  • Diğer suçlar; yasaya aykırı yayın yapma, pornografik yayınlar, hakaret ve küfür 

Ülkemizde internet ortamında işlenen suçlara ilişkin yasal düzenleme 23.05.2007 tarihinde 26530 sayılı Resmi Gazete’de 5651 sayılı ‘‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’’ yürürlüğe girmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerinde de bilim alanında işlenen suçlar ve bu suçların işlenmesinde uygulanacak cezai yaptırımlar düzenlenmiştir. Dünyada ve Türkiye’de bilişim hukukunu bu yasal çerçevede düzenlenmiştir.

Ankara Siber Suçlar Avukatı  

İnternetin günlük hayatın bir parçası haline gelmesi beraberinde hem olumlu hem de olumsuz birçok sonucu doğurmuştur. Hayatımızın kolaylaşması, her şeye kolayca erişim, anında iletişim gibi birçok olumlu özellik sayesinde insanlık tarihinin en iyi zamanlarını yaşıyoruz. Diğer yandan ise internet, anonimlik, güvensizlik, yanlış bilgi edinme, dolandırıcılık, nefret söylemi gibi birçok olumsuz duruma daha fazla maruz kalmamıza neden olmuştur. Siber suçlar olarak değerlendirilen bu olumsuzluklar internetin gelişmesi ve yaygınlaşması ile kapsamı daha da genişletilmiş ve kanunlarla da cezai yaptırımlar getirilmiştir.  

Birçok internet kullanıcısı, içinde bulunduğu sanal platformlardaki aktif kullanımına bağlı olarak siber suçlardan birine uğrayabilme potansiyeline sahiptir. Özellikle büyükşehirlerde bu oran diğer küçük yerlere göre daha yüksektir.

Türkiye’de özellikle İstanbul ve Ankara bilişim suçları avukatı ihtiyacı ne yazık ki her geçen artmaktadır. Çünkü ülkemizde yapılan 11 yıllık siber suç haritamıza göre malesef bu tür suçların teknoloji ile beraber katlandığı görünmektedir.

Ankara, İzmir, Bursa ve İstanbul gibi büyükşehirler siber suçların en yüksek görüldüğü illerdir. Bu konuda yapılabilecek en iyi şey, iyi bir siber suçlar avukatından destek almaktır. Siber suçların kapsamı, konusu ve tespitinde uygulanacak yöntemler için bilişim avukatıyla hareket etmek doğru bir adım olacaktır.

Bilişim suçlarını işleyen çoğu dolandırıcı ve hırsızlar da işledikleri suçun kanun kapsamında bir cezai yaptırımı olduğunu bilmediği için kolayca yakalanmaktadır. Ancak profesyonel bir avukatın teknik takibin yapılmasını, suça neden olan delillerin toplanmasını sağladığı için kısa sürede sonuç alınabilmektedir. Ankara’da yaşıyorsanız ve siber suçlar konusunda bir mağduriyet yaşadıysanız veya bu konuda bilgi almak istiyorsanız güvenle danışacağınız kişi Av. Samet Celt olmalıdır. Sanal platformlarda yaşadığınız mağduriyetler, maddi ve manevi kayıplar konusunda iyi bir avukatlık desteği almak için doğru yerdesiniz.  

Ceza Hukuku

Ceza Avukatı

Suç ve ceza kavramlarını inceleyen hukuk dalı, Ceza Hukuku olarak adlandırılmıştır. Kendi içerisinde özel ve genel ceza hukuku olarak ikiye ayrılmaktadır. Genel ceza hukuku içerisinde suçun maddi ve manevi unsurları ile tanımı, ceza hukukunun temel ilkeleri, cezanın tanımı, suçu ortadan kaldıran sebepler, cezayı ortadan kaldıran sebepler ile azaltan sebepler gibi genelgeler ilke ve maddeler yer almaktadır. Özel ceza hukuku kapamında ise ülkelerin kendi kanunlarına göre suç sayılan fillerin neler olduğu, bunların tanımı ve sınırlılıkları ile bu suçların birbirinden ayrılan yönleri ve bu suçlar için öngörülen cezalar bulunmaktadır.  

Ceza Hukukunda Temel İlkeler  

Ceza Hukukunun suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile suçta ve cezada kusur ilkesi şeklinde iki temel ilkesi bulunmaktadır. 

  1. Suç ve Cezada Kanunilik İlkesi  

Bu ilkeye göre suç ve ceza kanunla belirlenmektedir. Buna göre kanunun açıkça suç olarak nitelendirmediği bir eylem yüzünden kimseye ceza verilemez veya güvenlik tedbiri uygulanamaz. Suçun tanımı açık ve anlaşılır bir biçimde kanunda düzenlenmelidir. Belirsiz ifadelerle suç tanımı yapılamaz.  

Kanunilik ilkesine göre işlenen suçun geçmişe yürütülmesi mümkün değildir. Buna göre önceden suç sayılmayan bir eylem yüzünden bir kişi, bugün o eylem suç sayıldığı için cezalandırılamaz. Kanunilik ilkesi kapsamında bir diğer koşul ise kıyas yasağıdır. Buna göre bir kişi yaptığı eylem bir suçun konusuna çok beziyorsa suçun karşılığı olan cezayı alamaz. Yani, kanunların suç ve ceza uygulamalarında kıyas yasağı bulunmaktadır.  

  1. Suçta ve Cezada Kusur İlkesi  

Ceza Hukuku’nda kusur kavramı, bir kişinin bilerek ve isteyerek suç teşkil eden eylemde bulunması anlamına gelmektedir. Yine bu ilkeye göre failin ceza alabilmesi de işlemiş olduğu suça göre verilmektedir. Kısacası, Ceza kanununa göre cezanın sorumluluğu kişisel olup, hiç kimse başkasının işlediği suçtan sorumlu tutulamaz, cezalandırılamaz.  

Suç Kavramı ve Ceza Hukukunda Suçun Unsurları  

Suç kavram olarak bir toplumun toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel yapısıyla yakından ilişkilidir. Suç, yanlış ve zarar verici davranışlar şeklinde ortaya çıktığı için yasaklanmakta ve kanun tarafından da cezalandırılmaktadır. Hukuki açıdan bir eylemin veya davranışın suç sayılabilmesi için bir takım unsurlara sahip olması gerekmektedir. Buna göre bu unsurlar, kanuni unsur, maddi unsur, manevi unsur ve hukuka aykırılık unsurudur.  

Suçun kanuni unsuruna göre işlenen bir eylemin ceza kanunundaki suç tanımına birebir uyması demektir. Suçun maddi unsur kavramına göre suçun ortaya çıkması için kişinin bir eylemde bulunması gerekmektedir. Bu eylemi kişi kendi isteğiyle varolanı değiştiren bir şey ortaya çıkarması gerekir. Refleks ya da hastalık yüzünden bilinç kaybedildiğine ortaya çıkan eylemler maddi unsur taşımaz. Yapılan eylem, hukuk düzeniyle uyuşmazlık içerisindeyse hukuka aykırılık unsuru ortaya çıkar. Manevi unsura göre diğer tüm suç unsurları olsa bile kusursuz suç ve ceza olmaz ilkesine atıfta bulunularak kişinin eylemde kastı yoksa ceza almayabilir. Ancak taksir sonucu işlenmiş cezalar bu unsurun dışında yer almaktadır.  

Ceza Hukuku Alanında Avukat Desteği AlmanıÖnemi  

Ceza davalarında soruşturma ve kovuşturmalar dikkatle takip edilmesi gereken bazen uzun sürebilen süreçlerdir. Ceza hukuku alanına giren davalar kasten yaralama, tehdit, şantaj, mala zarar verme, basit ve nitelikli hırsızlık, cinsel taciz, saldırı, dolandırıcılık, vergi suçları gibi çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Ciddi davalar olması sebebiyle titizlikle takip edilmelerinin yanında suçun ortaya çıkarılmasında delillerin toplanması ve ilgili makamlara sunulması için büyük özveri gerektirmektedir. Ayrıca suçlunun cezalandırılması için de suç ve ceza kanununun ilgili bütün yükümlülüklerini taşıyıp taşımadığını kontrol etmesi ve ortaya çıkartması gerekmektedir. Meşru müdafaa, suçun manevi unsuru, maddi unsuru gibi koşulları taşıyıp taşımadığına bakmaktadır. Ceza davalarında ilk duruşmanın ardından sanığın cezalandırılmasıyla birlikte gerekirse itiraz ve temyizlerin yapılması oldukça önemli bir konudur. Belirlenen süreler içerisinde itirazlar ve temyiz yapılmazsa sanığın cezası kesinleşir. Tüm bu davaların yürütülmesi ise avukatlar sayesinde mümkün olmaktadır. Müvekkil olarak en iyi şekilde savunulmak istiyorsanız profesyonel bir avukat hizmeti almanız oldukça önemlidir. Ankara’da Ceza Hukuku alanında ihtisas yapmış, alanında oldukça yetkin ceza avukatı Samet Celt ile görüşebilirsiniz. Sadece ceza davalarında avukatlık hizmeti değil, her türlü sorularınız için destek ve danışmanlık hizmeti de alabilirsiniz. 

İcra Avukatı

İcra Hukuku

Bugün sizlere hukukun en önemli dallarından olan icra konusunu bir icra avukatı gözüyle anlatacağız.

İcra ve İflas Hukuku, ülkemizde icraya konu olan alacakların İcra Daireleri ve İcra Mahkemeleri aracılığı ile yürütüldüğü hukuk dalıdır. Alacaklılar, borcun normal yollardan tahsil edilememesi durumunda ellerindeki belgelerle İcra Dairelerine başvurarak alacağın borçludan tahsilini bir ödeme emri ile isterler.

İCRA HUKUKU

İcra hukuku, borçlu olan gerçek veya tüzel kişilerin borcunu ödememesi durumunda alacaklının devlet yaptırımıyla borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına el konularak borcun karşılanmasını konu edinen bir hukuk dalıdır. Buna göre kişi, banka, şirket ve işletmelerin çek, senet, kredi, poliçe gibi yollarla alacaklarını kanun yoluyla tahsil etmelerini ifade etmektedir. Bunun yanısıra taşınmaz malların tahliyesi ve teslimi ile çocuk teslimi gibi konularda bu hukuk dalına girmektedir. İcra hukuku, İcra ve İflas Kanunu’na göre düzenlenmiş bir alt dal olarak ifade edilebilir. Bu kanun kapsamında icra çeşitleri külli icra(iflas) ve cüz’i icra (icra takibi) şeklinde ikiye ayrılmaktadır. İcra takibi de kendi içerisinde ilamlı icra, ilamsız icra ve rehin paraya çevrilmesi yoluyla takip şeklinde üçe ayrılmaktadır.

İcra takip işlemleri icra organları tarafından borçluya yönelik yapılan, cebri icranın ilerlemesini sağlayan işlemlerdir. İcra organlarının yaptığı işlemlerin icra takibi olarak adlandırılabilmesi için doğrudan borçlu kişiye karşı yapılıyor olması şartı söz konusudur.

İcra takipleri İlamlı ve ilamsız olmak üzere ikiye ayrılır. İlamsız takipler, bir mahkeme kararına dayanmayan, ticari hayat içerisinde kullanılan senet, çek veya bono gibi evrak ile açılan takiplerdir. İlamlı takip ise yargılama sonucu mahkemenin verdiği bir karar ile doğan alacağı, icra daireleri aracılığı ile borçludan talep etme yöntemidir.

ANKARA İCRA AVUKATI


Ankara İcra Avukatı Samet Celt hem ilamlı hem de ilamsız takipleri alacaklılar ve borçlular adına takip eder. Sadece Ankara’da bulunan alacaklar için değil Türkiye’nin tüm illerinde bulunan alacaklar da Av. Samet Celt tarafından takip edilebilmektedir. Mümkün olan en kısa süre içerisinde sonuca ulaştırmak için gerekli tüm işlemler tarafımızca titizlikle takip edilmektedir.

İcra ve İflas Hukuku özel deneyim gerektiren, usul kurallarının çok olduğu bir alan olduğundan bu işlemlerin profesyonel Ankara icra avukatı Samet Celt tarafından yürütülmesi alacaklı ya da borçlu için yararlı olacaktır. Hak kayıplarının önüne geçmek adına Ankara’da bulunan icra avukatlarına başvurmanız tavsiye edilir.

Bir alacağın tahsili için açılan icra takiplerinde çeşitli işlemler yapılarak borç tahsil edilmeye çalışılmaktadır. Örneğin, bir yerde çalışan borçludan alacağı tahsil etmek için, çalıştığı yere maaş haczi gönderilebilir. Buna ek olarak, üzerine kayıtlı taşınmaz varsa sorgulanıp, haciz koyulabilir. Yine borçlu üzerine kayıtlı araç varsa bu aracın haczi yapılabilmektedir.

İlamlı İcra

Mahkeme kararı doğrultusunda başlatılan bir icra takip türüdür. Genellikle icra konusu para değil, noter senedi, istinaf ve temyiz kefaletnameleri gibi hükümler ilamlı icranın konusudur. İcra İflas Kanunu’nun 38.maddesinde belirtilen ilamlı icra belgelerinin bu hükümlerinden bulunması söz konusu icra takibinin başlatılması için yeterlidir.

İlamsız İcra

Alacaklının doğrudan icra mahkemesine başvurarak yaptığı icra takip işlemi, ilamsız icra olarak ifade edilmektedir. İlamsız icranın konusu genellikle para ve teminat alacağıdır. Bu icra takibine başvurabilmek için alacaklının elinde mahkeme kararının olması gerekmez. İlamsız icra üç şekilde gerçekleştirilmektedir;

  1. Genel Haciz Yoluyla İcra Takibi

Genel haciz yoluyla icra takibini alacaklılar borçlarının konusu olan para veya teminat alacakları için yapabilirler. Alacakların icra için gerekli mahkeme kararının olmasına gerek yoktur. Para borcunu kanıtlayan resmi kurumlarca onaylanmış bir belge, adi senet veya borcu kanıtlayan bir noter senedi başvuru için yeterlidir. Genel haciz yoluyla yapılan başvurularda ödeme emri borç tebliğinden itibaren 7 gündür. Buna karşılık borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz hakkını kullanabilir. Ancak itiraz 3 koşula bağlıdır; yetkiye itiraz, imzaya itiraz ve borca itiraz şeklindedir. Bu üç sebeplerden biri veya birkaçına yönelik ilgili icra müdürlüğüne giderek itirazda bulunabilir.

  • Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz

Kambiyo senedi olarak geçen bono, çek ve poliçelere bağlı alacakların tahsili, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla çözülmektedir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu için borçlunun ödeme süresi genel haciz yoluyla ödeme süresinden farklıdır. Borçlu kendisine tebliğ edilen gün itibariyle 10 gün içerisinde ödemeyi gerçekleştirmelidir. Eğer borçlu itiraz hakkını kullanacaksa sadece borca ve imzaya itiraz edebilir. Genel haciz yoluyla icra takibinden farklı olarak kendisine ibraz edilen tarihten 5 gün içerisinde İcra Mahkemesi’ne şahsen yapması gerekmektedir.

  • Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi

Kiralanan taşınmazın tahliyesi için yazılı bir kira sözleşmesine gerek yoktur. Kiralanan taşınmazın tahliyesi süreci genel haciz yoluyla hemen hemen aynıdır. Taşınmazını tahliye ettirmek isteyen alacaklı öncelikle sulh ceza mahkemesine tahliye davası açması gerekmektedir. Ancak kanunda yer alan bazı maddeler alacaklıların tahliye davası açmadan da taşınmazın tahliyesini isteyebilmektedirler. Bu maddeler, kiranın ödenmemesi ve kira süresinin bitmesidir. Bu maddelerden herhangi birinin varlığı icra dairesine başvuru da bulunarak taşınmazın tahliye edilmesi için yeterlidir.

Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip İşlemi

Borçlunun ödeyeceği miktar borç ikrarını kapsamıyorsa alacaklı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip işlemi başlatabilmektedir. İlamlı ve ilamsız olarak iki şekilde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takip işlemi yapılabilmektedir.

İcra Takibinde Avukat Hizmetinin Önemi

İcra takip süreci alacaklılara maddi ve manevi açıdan birçok mağduriyet yaşatmaktadır. Bu süreçte hukuki açıdan haklarını ve sınırlılıklarını İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde bilmeyen herkes zorlu ve sıkıntılı bir duruma maruz kalacaktır. Süreci sağlıklı ve en verimli şekilde geçirebilmek için bu alanda hizmet veren bir avukatla çalışmak gereklidir. Bu konuda Ankara’da profesyonel bir avukatlık hizmeti sunan ağır ceza avukatı Av. Samet Celt ile çalışabilirsiniz. İcra takip konusunda hukuki sürecin güvenilir ellerde olmasını istiyorsanız mutlaka kendisiyle görüşmelisiniz. Daha fazla mağduriyet yaşamamak ve borç tahsilinin bir an önce gerçekleşmesini sağlamak için Av. Celt, profesyonel icra hukukunda aranılan isimlerdendir.

Kentsel Dönüşüm Avukatı

Kentsel Dönüşüm Hukuku

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun ile beraber Ankara ve çevresinde kentsel dönüşüm uygulamaları hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Özellikle büyükşehirlerde eski yapıların deprem riskine karşı güçlendirilmesi ve kentlerin yeniden planlanması bu alanda ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları da beraberinde getirmektedir. Gecekondu yapıların yıkılarak yerine daha güçlü daha ferah ve daha planlı alanların yaratılması ile kentsel dönüşüm hukuku ortaya çıkmıştır.

Uygulamalar yapılırken adı geçen kanuna aykırılık halinde hukuki uyuşmazlıklar çıkabilmektedir. Kentsel dönüşüm sürecinin ve tapu sicil işlemi sürecinin titizlikle yürütülebilmesi için konusunda uzman Ankara kentsel dönüşüm avukatı Samet Celt tarafından hukuki destek alınması tavsiye edilir. Bu konuda uzman kadrosu ve deneyim sahibi olan avukatlar ile çalışmak menfaatin korunmasında en önemli etkendir.

ANKARA KENTSEL DÖNÜŞÜM AVUKATI

Mülkiyet hakkı anayasadan kaynaklanan bir hak olduğundan, bu hakkın sınırlandırılması veya hukuk aykırı işlemlere tabi tutulması, mahkemeler nezdinde ihlal edilen menfaatin yeniden tesisi için dava açılmasını gerektirir.

Kentsel dönüşüm kapsamında imar hukuku, kat mülkiyeti hukuku gibi alanlar da hukuki ihtilafların yaşandığı alanlar olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle aşağıdaki konularda profesyonel destek alınarak dönüşüm sürecinin hukuka aykırı uygulamalarından kurtulmak mümkün olacaktır;

Arsa payı/kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin hazırlanması ve menfaatin korunması,
Riskli yapı tespiti,
Yıkım kararı ve bina ortak karar protokolüne karşı iptal davalarında süreç takibi
Muhalif mülkiyet sahiplerine hak ve menfaatlerinin korunması için hukuki danışmanlık verilmesi
Ankara Kentsel Dönüşüm Avukatı Samet Celt yukarıda açıklanan her alanda titiz bir çalışmayla müvekkillerine en iyi hizmeti sunmaktadır.

Özel Hukuk

Özel Hukuk Avukatı

Özel Hukuk – temeli özel mülkiyet olan, bireyler arasındaki ilişkileri normatif şekilde koruyan ve düzenleyen, yani bir hukuk kuralları bütününden oluşan, içtihadî nitelikte olmayan, tedvin edilmiş hukuk sisteminin parçasıdır.

Gayrimenkul Hukuku ve Kira Hukuku yerli ve yabancı gayrimenkul sahiplerinin karşılaştığı problemlere çözüm üretmek üzere düzenlemelere yer veren bir alandır. Bu kapsamda Kiralama Sözleşmeleri, tapu işlemleri, taşınmaz rehni, tapu iptali ve tescili davaları, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atma davaları Özel Hukuk alanında uzmanlaşmış avukatların karşılaştığı hususlardır.

Gayrimenkul Hukuku ve Kira Hukuku alanında görülecek davalara bakan avukatların bu alanda deneyimli ve bilgili olması gerekmektedir. Özellikle dava süreçlerinde yapılması muhtemel hatalardan kaçınmak ve menfaatlerin ihlalini önlemek için bu davalar mutlaka bir avukat aracılığı ile görülmelidir.

ANKARA’DA GAYRİMENKUL HUKUKU AVUKATI

Ankara’da gayrimenkul hukuku avukatınca bakılan davalarda adli ve idari merciiler nezdinde takip edilecek evrak ve sair işlemler hukuki danışmanlık kapsamında belirli bir ücret karşılığında yapılmaktadır. Takip edilen davanın veya işin niteliği, maddi değeri ve davaya konu olan malın değeri ücret belirleme noktasında önem arz etmektedir.

Toplu kira tahsilatları, kiracı ile mal sahibi arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan davalar ve uyuşmazlıklar da büromuz tarafından takip edilir. Ödenmeyen kiraların icra daireleri vasıtasıyla tahsil edilmesi, gayrimenkulün tahliyesi ve diğer uyuşmazlıklar da takip edilen alanlardır.

Kat irtifakı ve kat mülkiyeti gibi alanlarda hukuki danışmanlık ve dava süreçlerinin takibi Ankara gayrimenkul hukuku avukatı olarak takip edilmektedir. Ankara ve çevre illerde bulunan arsa, tarla, imar uygulamaları, ruhsat talebi gibi Gayrimenkul Hukuku ile ilgili konularda, Hukuk büromuz, gayrimenkul dava stratejisini dava hazırlık süreciyle birlikte planlayarak mülkiyet haklarının temin edilmesini sağlamaya çalışmaktadır.

Sizin İçin Hizmet Vermeye Hazırız!

Hemen ücretsiz bir teklif oluşturun veya iletişime geçin!

ShentaWp Ayar

Sitemizde çerezler kullanıyoruz. Bu çerezler, deneyiminizi geliştirmek ve web sitemizin performansını analiz etmek için kullanılır. Web sitemizi kullandığınız taktir’de, çerez politikamızı onaylamış sayılacaksınız.